5 Haziran 2017 Pazartesi

TEKNOLOJİ STAJI | LYNDA | 01-05.06.2017

3ds Max 2017 Essential Training

Bu seneki teknoloji stajımı da Lynda.com üzerinden tamamladım. 3ds max programının genel kullanımını ve detaylı özelliklerini öğrendim. Ancak bir diğer mac uyumlu olmayan program olduğundan videolarda anlatılanları birebir uygulama şansım olmadı. Staj esnasında öğrendiğim bilgileri ekran görüntüleri ve aldığım notlar üzerinden aktardım.


Getting Started

Bu bölümde aslında diğer mimari programların da başlangıç seviyesinde olduğu gibi default toollar ve kişiselleştirme yöntemlerinden bahsedilmekte. Aslında basic anlatılar olsa da programın en sık kullanılacak komutlarını da içermektedir.



3ds Max Interface

İkinci bölümde, bir nesne tasarlama ve x,y,z eksenlerinde hareket edilerek bakış açısının değiştirilmesi, move, rotate, display komutları ve grid snap ayarlarına değinilmekte.


Manipulating Objects

Bu bölümde tool bölümü içindeki array komutunun nasıl işlediği, shift+drag komutu, clone options içinden instance kısmından bir cismin nasıl duplicate edileceği, layerların isim değiştirme-görülme ve freeze mantıkları, bir cismi window şeklinde seçmeyi ve ayrı ayrı olan cisimleri gruplama yolları gösterilmekte.







Using The Modifier Stack

Dördüncü bölümde bir cismin üzerinde moving pivot point komutu uygulanmasını, modifier panelinin içinde bulunan birçok özellik gösterildi. Meshlerin oluşumu, başka bir cisimle trimlenmeleri, cismin stretchlenmesi gibi modifier panelinin içindeki komutlar gösterildi.




Spline Modeling
Bu bölümde create - shape - spline seçeneklerini izleyerek line çizme, bu oluşan çizgileri modifier panelinden lathe komutu ile surface haline çevirme, modelin çizgilerini oluşturma ve curve halindeki yazılar ile text halindeki yazıları render alıp üç boyutlu hale getirme üzerinde duruldu.




Polygon Modeling
Altıncı bölümde, oluşturulan yüzeyin üstüne jpeg formatında bulunan bir planı project etme, daha sonra o jpeg üzerindeki çizgileri surface üzerinde oluşturma, ardından elde edilen bu çizgiler ile planı üç boyutlu hale getirme gösterildi. Daha sonra "boolean" komutu kullanılarak oluşturalan kaba model içindeki pencereler ve kapılar modellenerek daha detaylı hale getirildi.




Sub-Object Polygon Editing
Bu bölümde oluşturulan modellerin yüzeylerinde oynanarak farklı şekilllere dönüştürme, iki farklı modelin yüzeylerinin birbirlerine extrude'lanarak yeni şekil oluşturma ve akışkan olan model tiplerinin daha smooth olarak gözükmesi için "weld" komutu gösterildi.




Subdivision Surface Modeling
Bu bölümde tasarlanmış olan bir modeli F4 tuşu ile farklı yüzeylere bölme ve daha sonra modifier panelinden bu yüzey sayılarının artırıp azaltarak değiştirilebileceği, sonra oluşturulan modelin select invert komutu ile sadece seçilen yüzey haricindekilerin silinmesi ve oluşturulan bu modellerin exportlanması gösterildi.




Freeform Modeling
Bu bölümde surface üzerinde freeform paneli içindeki push/pull komutu uygulanarak çeşitli çıkıntılar yapılabileceği, relax soften komutu ile de oluşturulan bu çıkıntıların deforme edilebileceği, paints options içindeki cap offset komutu çıkıntıları istediğimiz yükseklikte yapabileceğimiz gösterildi. Farklı bir modelin oluşturulan çıkıntılarının silüeti şeklinde ya da project eder gibi freeform panelinin içindeki grid panelini surface'i döndürerek şeklinin değiştirilmesi gösterildi.





Hierarchies
Bu bölümde çeşitli hiyerarşilere göre modelde bir takım değişiklikler yapma, öğrenmiş olduğum pivot point komutu, gimbal komutu üzerinden x, y, z akslarına göre insan modelinin omzunu rotate etme ve insanın ideal boyutlarına göre göğüs, kol, bacak kısımlarının scale edilmesi örneği incelendi.




Layout and Camera
Bu bölümde yapılmış olan modelin içinden görüntü alama ve standart panelinin içindeki target, free ve physcal komutları ile kameranın konumunu değiştirebileceğimiz, perspektif kontrol panelindeki vertical ve horizontal ayarlarında yaptığımız değişiklerle kameranın açısının daha hassas bir şekilde değişebileceği anlatıldı.





Keyframe Animation
Bu bölümde yapılan model için animasyon tasarımının nasıl yapılacağı gösterildi.

Ekranın sağ alt köşesinde bulunan time configuration komutu ile açılan panelde videonun frameleri ile başlangıç ve bitiş saniyeleri ile oynanabileceği açılan timeline kameranın açısı ve konumu değiştikçe pointler atılacağı gösterildi.





Lighting

Bu bölümde yapılan modelin ışıklandırmasını gösterildi. Photometric panelindeki free light komutu tıklandığında açılan pencerede no dedikten sonra ışığın konumu belirleneceği, sırasıyla modifier, general parameters, shadow yaparak ışığın yayılmasının kontrol edilebileceği, aynı panel içinde ışığın rengiyle onanabileceği gösterildi. Ayrıca sırasıyla renderin, exposure control, enviroment light komutlarını izleyerek güneş ışığının modele nasıl ve ne açıdan koyularak renderın alanacağı gösterildi.





Materials
Bu bölümde sağ üstteki material > material editor penceresi kullanılarak, oluşturulan modele istenen materyalin atanabileceği ayrıca sol üstteki compact material editor tuşuna tıklayarak daha kolay bir şekilde materyal ve renk atılabileceği gösterildi.






31 Mart 2017 Cuma

OFİS STAJI | BULUT YAPI | 30.01.2017 - 24.02.2017

Bu dönem ofis stajımı Bulut Yapı bünyesinde yaptım. Toplam 4 hafta süren stajım boyunca ofisin elindeki birden fazla konut ve karma yapı projesi üzerine yoğunlaştım. Yapı firmasında ofis stajımı yapmamın en büyük getirilerinden biri de ofiste üzerinde konuşulan çizimleri yapım aşamalarında da takip etmek oldu. 

1. Hafta 30.01.2017 - 03.02.2017

İlk hafta ofisteki projeleri öğrenerek ve çalışanlarla tanışarak başladı. Başlangıçta görev tanımım pek de net olmadığından ofisin elindeki projelerin hepsini görme fırsatı buldum. Genellikle Autocad kullanıldığından Rhino bilgilerime pek de ihtiyaç duymadım. İlerlemiş durumdaki projelerde şantiyeyle senkron için ölçülendirme gibi görevleri üstlendim. 

2. Hafta 06.02.2017 - 10.02.2017

İkinci hafta ofis haricinde Yeşilköy-Florya civarlarında bulunan şantiyelerde de zaman geçirerek yapılan işleri gözlemleme fırsatı buldum. Çizimlerle yapılan işler arasındaki organizasyonu görmek açısından iyi bir deneyim oldu.

3. Hafta 13.02.2017 - 17.02.2017

Üçüncü haftada bir yandan temel Autocad işlerinin yanında, proje aşamasında olan işlere de bakma fırsatım oldu. Buralardaki çözümlerle ilgili malzeme bilgisi olarak birçok tecrübe kazandım. Bu arada proje aşamasındaki çizimlerin de ölçü hesaplamaları ve excel arşivlenmesi gibi işlerle uğraştım.

4. Hafta 20.02.2017 - 24.02.2017

Stajımın son haftasında yine rutin olarak şantiye - ofis arası mekik dokudum. Ofis, büyük mimarlık firmaları gibi daha çok çizim değil üretim üzerine yoğunlaştığından ofisteki çizim düzenlemelerini baş mimarla beraber yürütmekle meşgul oldum. 

Ofis stajımın en büyük katkısı okulda öğrendiğim teorik bilgileri pratikte görmek oldu. Bunun dışında daha önce yaptığım şantiye stajıma ek olarak da şantiyede yapılan işler haricinde ofiste alınan kararların önemini kavrama ve uygulama açısından da deneyim kazanmış oldum. Ayrıca ofisin yaptığı işler 6-8 kat gibi insan ölçeğine yakın, devasa olmayan projeler olduklarından okulda bir türlü inemediğim detay ölçekleriyle karşılaşma ve çözme şansı da yakalamış oldum.

18 Haziran 2016 Cumartesi

GEZİ STAJI | AMSTERDAM | HAZİRAN 2016 | ARCH390

Bu gezi stajımda, geçen yaz 3. sınıfın ikinci döneminde aldığım Amsterdam dersi kapsamında gittiğimiz Amsterdam şehrinin mimarisinden bahsedeceğim.


Oude Kerk - De Waag - Borsa Binası

Amsterdam'ın ilk gününde Dam Meydanı'nda buluşarak Ortaçağ dokusu içinde ilk gezimize başladık. İlk gün çoğunluk şehre sabah saatlerinde geldiğinden öğlen buluştuk ve yarım günde Dam Meydanı, Oude Kerk, De Waag ve Borsa Binası'nı gördük. Bu arada Ortaçağ dokusunda o meşhur Amsterdam tüccar evlerini de dünya gözüyle görmüş olduk. İlk geldiğimiz gün hemen Rotterdam'a gittiğimiz için bu dokuyu ilk görüşüm oldu. Açıkçası Rotterdam'a önce gitmek daha sonra Amsterdam'a büyük haksızlık yapmanıza neden oluyor. WW2 sırasında Alman bombardımanı sonucu yıkılan bir kentin bu denli modern müdahalelerle günümüze ulaşması ve her caddesinde başka bir modern mimari örneğiyle karşılaşmak, Amsterdam'da karşılaştığımız ortaçağ dokusundan pek de etkilenmememe yol açtı.

 



Jordaan Bölgesi & Anne Frank House

Öğleden sonra Ortaçağ kentinin merkezinden daha uzak noktası olan Jordaan bölgesine gittik. Bölgenin yapıldığı zamanda zanaatkarlara ayrıldığı, yol genişliklerinden yol malzemelerine kadar belirgindi. Meydan benzeri kamusal açıklıklar olmadığından kanalların üzerinden geçen köprülerin oluşturduğu genişlemelerde insanlar toplanabiliyordu. Daha sonra bu bölgede bulunan Anne Frank Evi'ne gittik ancak kalabalık olduğundan bu yapının da içine giremedik.

 







Berlage Planı - De Dageraad - De Wolkenkrabber

İkinci gün 3 kanal projesinin aşamalarını görmek için yola koyulduk. Ortaçağ kenti merkezinden uzaklaşmaya başladığımız bu bölgede zaten dersten öğrendiğimiz yapı adası ve mimari dilindeki değişimleri deneyimleme şansımız oldu. Önceden yapı adaları arası kanallarla ayrılırken artık yapı adası boyutları büyümeye başlamış ve aralara yollar girmeye başlamıştı. Ardından De Dageraad bölgesine gittik. Buradaki tuğla işçiliği yine kentin geneli gibi muazzamdı ancak cephede yapılan denemeler açısından önemli olduğu kesindi. Ayrıca mimarların önemi de bu gibi yapılarla ön plana çıkmaktaydı. Yapı adalarının köşelerinde yapılması zorunlu tutulan farklılaşmalar da her mimarın kendi yapısına farklı bir karakter yaratmasını sağlamaktaydı. Berlage planının diğer barok Avrupa kentlerinde olduğu gibi bulvarlar oluşturarak nihayete erdiği noktada bulunan De Wolkenkrabber ya da kelime anlamıyla "Gökdelen"in 12 katlı apartman bloğuvari yapısı ve önünde bulunan Berlage heykeli, protestanların sadeliğini özetler niteliktelerdi.





Vondelpark

Gezinin üçüncü gününe Vondelpark'la başladık. Kent sakinlerinin yaşam alanlarının minimize edip böyle büyük ölçekli bir kent parkı yaratmaları kültürlerindeki ortak alan - yaşam alanı - kamusal alan yaklaşımlarının bir yansıması gibiydi. Toplu gezimizin ardından kaldığımız diğer günlerde de ara ara Vondelpark'a ziyaretlerimiz oldu. Ölçeğin büyüklüğünden ya da kentin küçüklüğünden olsa gerek gerçekten bir "doğaya kaçış" durumu yaşanmakta. Bununla birlikte parkın çeperine yerleşmiş tüccar evi olmadığı her yerinden belli olan evlerde de hem parkın doğasına ters düşmemek hem de kamusal alanla sınırı belirlemek için kanal kullanılmış.





Museumplein - Van Gogh Museum & Stedelijk Museum

Müze gününde sıra beklemekten ve çok da zamanımızın olmamasından Rijksmuseum'a girme fırsatı bulamadık. Daha doğrusu oraya girsek diğer müzelerin hiçbirine zaman bulamayacağımızdan başka bir Amsterdam gezisine ertelediğimiz söylenebilir. Bunun dışında bir diğer pişmanlığım da Heineken Experience'a katılamamak oldu. Neyse ki Van Gogh'un eserleri ve müzenin giriş bölümündeki cam strüktürlü merdiven bu düşüncelerimden sıyrılmamı sağladı. Stedelijk ise ön cephesindeki saçağıyla oluşturduğu kamusal alanıyla özdeşleşebilecek bir yapı. Modern sanat eserlerinin sergilendiği yapıda endüstriyel tasarım ürünleri ve 20. y.y. avangard sanatçılarının eserlerini görme fırsatı bulduk.







Het Schip Museum

Diğer gün şimdilerde müze olarak da kullanılan eski postane ve konutlardan oluşan "Het Schip" ya da "Gemi" adlı yapıyı ziyaret ettik. Burada bir rehber de bize eşlik etti ve eski işçi evlerinin bir replikasını görme fırsatımız oldu. Michel de Klerk'in gesamtkunstwerk anlayışıyla ele aldığı neredeyse tüm detayları gördük. Gemi olarak kimlik verdiği yapının tuğlalarını dahi o bilgiyi hissettirecek şekilde detaylandıran de Klerk, döneminde de bir akım yaratmayı başarmıştır.






Silodam - IJDock

Bu kez Kuzey Amsterdam'a yönelip Silodam'a geliyoruz. Bu yapının cephesi uzaktan şehrin herhangi bir limanına yaklaşıyormuşsunuz hissi uyandırıyor, zaten tasarım fikri de tam olarak bu. Cephesi konteynerlardan oluşuyormuşçasına rengarenk ve farklı malzemelerle oluşturulmuş bir istif şeklinde. Buradan da Ijdock'a geçiyoruz. Ijdock Amsterdam'ın en "tuhaf" yapılarını görebileceğiniz yer olabilir. Göz yanılsaması sanılacak derecede bozulmuş formlar algınızı zorluyor. 







ARCAM - Nemo

Ijdock'tan sonra Central Station'a yürüdük. Orada bir mola verdikten sonra Mimarlık fakültesi ARCAM'a geçtik. Burada kentin gelişimiyle alakalı küçük bir sergi ve mimarlık atölyelerini ziyaret ettik. Cephesi oldukça etkileyiciydi. Ardından otoyolun üzerinden teras oluşturan Nemo'ya geçtik. Terası kamusal alan olarak tasarlanan bu yapının üst kısmında oyun parkında bir süre vakit geçirdik.




KNSM

Modern tüccar evi yorumu olan KNSM bölgesine geçtik ve buradaki modern yapıları gördük. Ayrıca Borneo, Lowa ve Sporenburg köprülerini de gördük. Her yapı ayrı bir tasarım içermekteydi, her biri geleneksel mimarinin modern yorumu olan tuğla yapılardı.




Buradan da Wozoco'ya geçtik.

Orphanage

Son durağımız Aldo Van Eyck'ın yetimhanesi oldu. Aynı birimin tekrarından oluşan örüntü ve bu örüntüden ortaya çıkan mekansal çeşitlilik hayranlık uyandırıcıydı. Terkedilmiş yapı, sergi amaçlı olarak kullanılsa da yer yer terkedilmişliğin izleri hissediliyordu bu da mekana ayrı bir derinlik katmaktaydı.





 Amsterdam'dan sonra son iki günümüzü de Berlin'de geçirdik. Burada kaldığımız sürenin kısıtlı olmasından dolayı çoğu yeri görememiş olsak da aynı gezide farklı şehirler görmek kesinlikle kıyaslama açısından oldukça değerliydi.